Deniz kiyisinda bir martiyla konusurken görüyormus dostlarim beni sürekli Bir kaptanim çünkü kagit gemilerden emekli Gülemedim ki hiç hasta yataginin basucunda Haberi bu yüzden yoktur annemin sol yanagimdaki gamzeden
Komidinin üzerindeki ilaçlarin sayilari arttikça Kutularindan yaptigim gökdelenin uzamasina sevinirdim Ve bilmezdim annemin yasantisindaki renkliligin Yalnizca raflara dizili kavanozlarin içindeki reçeller oldugunu Bilerek mi yanina almadin giderken basinin yastik da biraktigi çukuru Güveniyordum oysa ben sevgimize Vapur iskelesi ya da tren istasyonundaki Saatin dogrulugu kadar
Beni senin gibi birde annem terk etmisti Ki göbegimde durur onun yoklugundan bana kalan çukur Siralanmis saksilar vardi limana bakan penceremizin önünde Ve çiçekler arkasinda ekmek kirintilari serpen marti yüzlü bir anne
Terasta toplanan kadinlar limandaki beyaz geminin isiklari yaninca Dedikodusunu yapmayi unuturlardi tam o saatlerde sokaktan geçen Yazlik sinemadaki biletçi kizin
Annesinin dizlerinin dibinden hiç ayrilmayan uslu bir çocuk gibidir limandaki deniz Ama sokaga çikip dalga olmak geçer yüreginden
Hiçbir bardakta dudak payi birakmadiniz bana Bir kasik sesini bile çok gördünüz sekersiz içerek çaylarimin
Iki çocuk rahatlikla oturdugumuz kapinin esigine Kendi basima zor sigiyorum bugün Büyüdükçe insan yalniz mi kaliyor ne
Kabugunu koparmadan ne bir elmayi soyabildim Ne de iyilestirebildim bir yarami Ama karsima çikinca kizmadim hiç elma kurduna Bendim çünkü biçagi saplayan onun yurduna
Büyüklerde ben yapamiyorum Çocuklarla almiyor beni oyunlarina Devlet dairesinde yangindan kurtarilamayacak Sikismis çekmece gibiyim Açilamiyorum sana
Kardesiyle sokaklarda hep bir örnek giydirilen Sen nasil sevmezsin esitligi Yürürken düsen çoraplarini ayni hizaya getirmek için Annen degil miydi önünde diz çöken
Yol kenarlarindaki yagmur mazgallarini Kumbara sanip haçligimi atardim Bu yüzden en çok denizden alacakliyim Denizden alacakliyim